Dünya

Torunları üzerinde en derin etkiyi bırakan aile büyüğü belli oldu: Dede mi, anneanne mi yoksa babaanne mi?

11–16 yaş arasındaki 1.566 İngiliz ve Galli gencin 2007 tarihli verileri üzerine yapılan analizde, özellikle anneannelerin aktif katılımının, erken dönem travmalarının yarattığı olumsuz etkileri hafiflettiği belirlendi.

Sain et Naturel’de yer alan habere göre çalışmaya, büyükanne ve büyükbabasıyla yaşayan veya hayatında büyükanne/büyükbabası olmayan katılımcılar dahil edilmedi. Böylece, kuşaklar arası “uzaktan ama düzenli” temasın etkisi izole edildi. Ergenlerin duygusal ve davranışsal durumları, davranış tarama anketiyle ölçüldü.

Evrimsel kuramla örtüşüyor

Turku Üniversitesi’nden baş araştırmacı Dr. Samuli Helle, “Anneannelerin varlığı, çocuklarda zorlu başlangıç deneyimlerinin etkisini azaltıyor. Bu destek yalnızca anlık değil; uzun vadeli bir dayanıklılık sağlıyor” diyor.
Araştırmada, düzenli çocuk bakımı, moral destek ve maddi katkı gibi çeşitli şekillerde gerçekleşen bu ilginin, gençlerin stresle başa çıkma yetilerini güçlendirdiği gözlemlendi.

Öte yandan, benzer bir koruyucu etki ne büyükbabalarda ne de baba tarafından büyükanne ve büyükbabalarda kaydedilebildi.

Bu durum, “büyükanne hipotezi” olarak bilinen evrimsel kuramla örtüşüyor. Kurama göre; aktif torun bakımına katılan büyükanneler, kız çocuklarının doğurganlığını dolaylı olarak artırarak soyun devamlılığına katkıda bulunuyor.

Erken dönem travmalarını silmeye yetmiyor

Uzmanlar, bu bulguların genel bir eğilimi yansıttığını, her ailede farklı dinamiklerin rol oynayabileceğini vurguluyor. Helle, “Anneannelerin desteği güçlü bir tampon görevi üstlense de, erken dönem travmalarının tüm izlerini silmeye yetmiyor. Koruyucu etki ne kadar yüksek olursa olsun, kalıcı refah için kapsamlı aile desteği şart” uyarısında bulunuyor.

Çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimler; istismar, ihmal, aile içi şiddet veya yoksulluk gibi faktörleri kapsıyor. Psikiyatri uzmanları, bu tür deneyimlerin beyin gelişimini etkileyip stres yanıtını bozduğunu, ilerleyen yaşlarda ruhsal ve bedensel sağlığı tehdit ettiğini belirtiyor.

Uzun vadede, yaşanmış travmalar depresyon, anksiyete, madde bağımlılığı ve kalp hastalıkları riskini artırabiliyor. Bu yüzden çocukların güçlü bir destek ağı içinde büyümesi büyük önem taşıyor.

Kids Mental Health Foundation’dan Whitney Raglin Bignall, “İstikrarlı ve güvenli ilişkiler, çocukların zorluklarla başa çıkma kapasitesini yükseltir. Büyükanne ve büyükbabaların bu ağda oynayacağı rol çok değerli” diyor.

Uzmanlar, kuşaklar arası bağları güçlendirmek için düzenli iletişim, aktif dinleme ve sevgi dolu yaklaşımlar öneriyor. Rutin oluşturmak, beklentileri netleştirmek, aile geleneklerini paylaşmak ve zor zamanda yanlarında olmak, çocuğun kimlik ve aidiyet duygusunu pekiştiriyor. Böylece, büyükanne ve büyükbabaların sunduğu istikrar; gençlerin ruhsal dayanıklılığını artıran en güçlü dayanak haline geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu