Haber

Cevdet Yılmaz: Ek vergi yok, KKM devam edecek

Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, OVP ile öngörülebilirliği artıran bir program ortaya koymak istediklerini söyledi. Yıl sonuna kadar herhangi bir ilave vergi artışının planlanmadığını kaydeden Yılmaz, Hazine’nin Körfez yatırımlarıyla ilgili gerekli görüşmeleri yürüttüğü bilgisini vererek, “Bunların bir an önce gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi. Alınan tedbirler doğrultusunda döviz kurunun daha istikrarlı bir yere oturduğunu söyleyen Yılmaz, KKM için “Hemen vazgeçilecek bir mekanizma değil” sözlerini kullandı.

NTV canlı yayınında Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘DEPREM VE DÖVİZİN ENFLASYON ÜZERİNDE ETKİSİ’

“Seçimle birlikte Türkiye siyasi istikrarını sağlamlaştırdı. Cumhurbaşkanımız güven tazeledi. Ekonomi belirsizliği sevmez. Ekonomik aktörler inanç ister. Değerli bir siyasi eşiği aştık. Teknik belirsizlikleri gidermek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Para siyaseti işin bir parçası.” iktisat politikasının iktisat grup işidir. tüm çalışmaları özetleyen belge orta vadeli programdır. maliye politikası detaylarıyla programda yer alacaktır. son günlerde çok değerli dönüşümler yaşadık. bunun getirdiği mali yükler var. •Ukrayna savaşından küresel çevreye kadar bütçeyi etkileyen süreçler var, bunların hepsi orta vadeli programda netlik kazanacak.

Öngörülebilirliği çok daha fazla artırmış olacağız. Bu programı istişarelerle şekillendiriyoruz. Para politikası dışında yapmamız gereken reformlar var. Ekonomi sadece finanstan ibaret değildir. Gelişmekte olan bir ülkeyiz, yatırımlara devam etmemiz gerekiyor. Orta vadeli programda ekonominin emeğini temsil eden bireyler olarak ne önerdiklerini dinleyeceğiz. Tüm toplantılarla orta vadeli programı netleştireceğiz. Farklı kesimlerden toplantılar yapmaya devam edeceğiz. Öngörülebilirliği artıran bir program sunmak istiyoruz.

Tabii ki enflasyon beklentilerimizin üzerinde. Neden böyle bir tabloyla karşı karşıyayız? Depremin de etkisi var. Döviz kurlarında uzun süredir istikrarlı bir seyir vardı. Son zamanlarda, döviz kuru gerçek bir dibe ulaştı. 15 milyar dolar Merkez Bankamız son dönemde rezerv biriktirdi. Döviz kurlarındaki yükseliş enflasyonist bir etki yaptı ve beklentilerimizi güncellemek zorunda kaldık. Enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz. Sarsıntı etkisi hariç AB standartlarında bir bütçe açığı tutmak istiyoruz. Para politikası çerçevesinde baktığımızda 2026 yılında faizleri ve enflasyonu tek haneye indirmeyi hedefliyoruz. Enflasyon sadece para politikası meselesi değil. Yapısal reformlarımız da gerçekleşecek.

Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan anlaşma doğrultusunda ihracatın finansmanı için 3 milyar dolar, sarsıntı finansmanı için 8,5 milyar dolar olacak. Hazine gerekli müzakereleri yürütüyor. Bunların hızla gerçekleşmesini bekliyoruz. Suudi Arabistan ile tarihimizin en yüksek savunma sanayi anlaşması imzalandı. En kıymetlisi BAE ile yapılan ve somutlaşan anlaşmadır. Elektrik fiyatlarının yükseldiği bir dönemden geçtik. Körfez ülkelerinde önemli bir kaynak yaratıldı. Bu kaynakları dünyanın farklı ülkelerinde değerlendirmeyi amaçlıyorlar. Türkiye’nin ihtiyacı olan döviz girişi ve doğrudan yatırım açısından avantajlar sağlayacaktır.

Proje bazlı yatırımlarla kaynak girişleri olacaktır. Türkiye enerjide çok büyük bir yatırım potansiyeline sahip. Güç, cari açığımızın değerli bir bölümünü oluşturuyor. Buralara kesinlikle daha fazla uluslararası sermaye çekmesi gerekiyor. Cari açığımızı azaltarak makroekonomik istikrarımıza katkı sağlayacaktır. Cumhurbaşkanımız sayesinde Türkiye savunma sanayinde önemli bir atılım gerçekleştirdi. 10 milyar dolarlık ihracat hedefimize 2028’den önce ulaşacağız. Körfez ülkeleri de bunun bir modülü.

İLAVE VERGİ: 11 ilimizi etkileyen tarihimizin en büyük felaketini yaşadık. Vergi artışlarındaki ana unsur şoktur. Enflasyonist etki hem giderlerinizi hem de gelirlerinizi artırır. Son dönemde kamu sübvansiyonlu elektrik fiyatlarına zam yaptı. Kamu harcamaları arttıkça gelirlerin de artması gerekir. Fiyat artışları ile bütçe imkanları zorlanarak zamlar yapıldı. Ancak yüklü faktör, sallama etkisidir. Birkaç yıl içinde bu artışları yapıp bitireceğiz. Halk da kurban edilecek. Cumhurbaşkanımızın bir kemer sıkma genelgesi var, halen yürürlükte. Bu ayın sonuna kadar ek kemer sıkma önlemleri talep edildi. Tasarruf, kaynakları kullanmamak değil, kaynakları verimli kullanmak demektir.

Şu anda prestijiyle bütçede istikrar sağladık. Kurumlar vergisini 5 puan artırdık. İhracatçıya 1 puan zam yaptık. Bundan sonra Meclis’te bir değişiklik olacak mı? Bu Meclisimizin takdirindedir. Öngördüğümüz değişiklikleri gerçekleştirdik. Resen güncellenecek vergiler dışında yıl sonuna kadar ek vergi veya ek vergi görüşülmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bu yıl için bütçe çerçevesinde gerekli tedbirleri aldığımız kanaatindeyiz.

DÖVİZ ARTIŞI: Nominal oran ve gerçek oran denen bir şey var. Nominal döviz kuru uzun süre artmadı. Enflasyonun yükseldiği bir ortamda döviz kuru yükselmedi ve TL değer kazandı. Bugün geldiğimiz noktada reel döviz kurunun enflasyon etkisini ortaya koyduğu bir dönem yaşandı. Önümüzdeki dönemde böyle bir hareket beklenmiyor. Bundan sonraki süreç arz ve talep istikrarı ile daha normal bir seyirde ilerleyecektir. Aldığımız tedbirler kuruyu daha stabil bir yere oturtacaktır.

‘KKM Doğacak mı?: Döviz kuru aşırı derecede istikrarsız olduğunda para korumalı mevduat devreye girdi. Doğası gereği geçici bir mekanizmadır. Bugün geldiğimiz noktada hemen vazgeçilebilecek bir mekanizma değil. Şu anda böyle bir gündemimiz yok. Merkez Bankası KKM’nin tamamını yönetecek. Tüm süreç yönetilecektir. KKM’nin amacı döviz kuru istikrarını sağlamaktır. Aynı zamanda bütçenin öngörülebilirliğini de artıracaktır. Merkez Bankamız bundan sonraki süreci daha etkin yönetecektir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu